18 Aralık 2014 Perşembe

Turhan Baytop Sokağı

Ülkemizin en değerli bilim insanlarından biri olan, farmakognozinin duayeni, hocalarımızın hocası Turhan Baytop'un adı bir sokağa veriliyor. 

Fotoğraf: Halil Tekiner'e aittir. İzni alınarak kullanılmıştır.

Haberi facebooktan aldım ve heyecanımı hemen sizlerle paylaşmak istedim. 22 Aralık Pazartesi günü saat 14:00'te Erciyes Üniversitesi Kampüsü içindeki "Turhan Baytop Sokak" törenle açılacak. Eczacılar ve eczacılık öğrencileri başta olmak üzere sağlık ve üniversite camiasından herkes bu törene davetli. Açılış sonrasında Turhan Baytop adına bir de anma toplantısı organize edilmiş. Organizasyon nasıl yapıldı bilmiyorum ama bu işte emeği geçen herkesi tebrik ediyorum, iyi ki düşünmüş ve başarmışsınız. 


Toplantı afişi: 




Turhan Baytop kimdir diyorsanız lütfen tıklayınız.

Yeni Nesil Bir Eczacılık Kongresi

HEYECANLIYIZ, ÇALIŞIYORUZ :)

GELİŞMELER ÇOK YAKINDA...

Daha fazla bilgi için: http://www.gpss2015.org/



2 Aralık 2014 Salı

Paris'e Safran Satan Türk Çiftçi

Safran (Crocus sativus); Safranbolu'ya da adını vermiş, çok yıllık otsu bir Akdeniz bitkisi. Bitkinin çiçeklerinin içindeki ipliğe benzer şekilli ufacık dişi organlar kozmetik, gıda ve ilaç sanayi gibi birçok sektörde kullanılıyor.İlk kültür çalışmaları ise düşündüğünüzden çok daha eskilere, 3000 yıl önceye dayanıyor. Günümüzde Türkiye, İran, İtalya, İspanya ve Fransa'da safran kültürü yapılıyor. Geniş bilgi için: http://tr.wikipedia.org/wiki/Safran   


Dün facebookta Prof. Dr. Neşe Kırımer'in paylaştığı haberi, güzel bir örnek olduğu için bloguma koymak istedim. Habere konu olan kişi; İzamettin Meşeli Yozgatlı bir çiftçi. Meşeli, safran bitkisini yetiştirme çalışmalarına 3 yıl önce başlamış.

İzamettin Meşeli safran yetiştiriciliğini denemeye Safranbolulu bir arkadaşının tavsiyesi ile başlamış. Safranbolu'dan getirdiği tohumları  Yozgat'ın Sorgun ilçesi Şahmuratlı köyünde 2 dekarlık bir arazide yetiştirmiş. Ürettiği safranı Paris'te restoran işleten bir gurbetçiye gönderiyormuş. Meşeli, kilogramı 10 bin dolardan satılan safranın pazar sıkıntısı olmadığını söylüyor. 


Anadolu Ajansı'nın röportajında Meşeli'nin verdiği bilgiler: "Safran bitkisi soğansı bir yapıya sahip. Fideledikten sonra çiçeklerini topladım ve ilk etapta 700 gram temin ettim. Üretim duyulunca isteyenler oldu, talep oldu. Talebi karşılamaya çalıştım. Hatta Fransa'nın başkenti Paris'te restoran işleten bir hemşehrimiz aradı. Ona deneme amaçlı gönderdim. Yemeklerde kullandığı safranı artık benden alıyor. Benden üretim kapasitesini arttırmamı istiyor. Gelecek yıllarda üretimi arttırmayı hedefliyorum."


Safran bitkisinin, kumlu ve geçirgen toprakta üretildiğini ifade eden Meşeli, "Safran bitkisi, mor renkte, güzel kokulu çiçekler açan bir bitkidir. Ağustos ayının ikinci yarısında soğanı dikilen safran, ekim-kasım aylarında çiçek açar. Kasım ayında sabah erken saatlerde güneş doğmadan önce toplanır. 80 bin çiçekten sadece yarım kilogram safran alınıyor. Ekim ve toplama işlemleri tamamen insan gücü istiyor. Hassas bir bitki olduğu için elle topluyoruz" şeklinde konuştu.

Doğal ürünlerimizin doğadan toplanarak değil doğru koşullarda yetiştirilerek kullanıldığı, ihraç edildiği günler çok da uzak değil sanırım... 

Safran yetiştiriciliği ile ilgili ayrıntılı bir blog: http://safran55.blogspot.com.tr/