Çiçek dediğimizde aklımıza nedense ilk sırada bahar ayları gelir, oysa nergisler ülkemizde aralık-ocak aylarında açarlar :)
Çağlar'ın Zonguldak'tan getirdiği nergislerin kokusu salonu hemen sardı, benim de aklıma iki yıl önce arkadaşımız Meltem Burcu Arık'ın blogunda yayınladığı nergisler hakkındaki yazısı geldi: "Antakya’da nergise ‘kuskus çiçeği’ de deriz. Çiçekleri ters çevirip salladığımızda avucumuzun turuncu çiçek tozlarıyla kaplanmasından gelir bu ad. Bu aylarda ne zaman Habib-i Neccar dağına çıksak nergis bulurduk. Çiçek tozlarını avuçlarımıza döker ya da burnumuza sürer, eğlenirdik. Dönüşte elimizde sallana sallana perişan olmazlarsa annelerimize verirdik." diyor Burcu. Yazının tamamı için: http://dogaguncem.wordpress.com/2010/01/09/mis-kokulu-kuskuslar/
Nergisler Latince Narcissus olarak isimlendiriliyor. Amaryllidaceae familyası altında sınıflandırılan cins 20-80 cm boya ulaşabilen, beyaz-sarı petallere sahip soğanlı bitkiler. Avrupa'da, Akdeniz'de, Kuzey Afrika ve Asya'da doğal yayılış gösteriyor, Avrupa, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika'da bitkinin kültürü de yapılıyor.
Bitkinin Latince ismi Yunan Mitolojisi kaynaklı, Narkissos'tan geliyor. Antik Mitolojide Kim Kimdir (Gerhard Fink) kitabına göz atıyorum şu an. Diyor ki: Narkissos, yakışıklı ancak soğuk bir delikanlı. Aşkın ne olduğunu bilmek istemez ve Nymphe Ekho'nun aşkını da geri çevirir. Reddedilen sevgilisinin lanetine uğrayınca bir pınarda gördüğü kendi aksine yansımasına aşık olur ve tutkusunun çıkış yolu olmadığını anlayınca ölür. Bedeni nergis çiçeğine döner (Ovidius, Metamorphoses III 341-510).
François Lemoine'ın hoş bir tablosunda (Narziss, 1728, Hamburg, Kunsthalle) Narkissos kendi görüntüsüne bakarken betimlenir. Pınar başında ölmekte olan delikanlıyı Nicolas Poussin 1625 dolaylarında tekrar tekrar resmetmiştir (Narziss ile Echo, Paris; Louvre; Narziss, Dresden, Galerie der alten Meister). Ayrıca narsist (özsever, kendine tapan kendine aşık) kelimesi de bu mitten temel almış.
François Lemoine'ın hoş bir tablosunda (Narziss, 1728, Hamburg, Kunsthalle) Narkissos kendi görüntüsüne bakarken betimlenir. Pınar başında ölmekte olan delikanlıyı Nicolas Poussin 1625 dolaylarında tekrar tekrar resmetmiştir (Narziss ile Echo, Paris; Louvre; Narziss, Dresden, Galerie der alten Meister). Ayrıca narsist (özsever, kendine tapan kendine aşık) kelimesi de bu mitten temel almış.
Nicolas Poussin, Narziss und Echo |
François Lemoine, Narziss |
Narcissus kelimesinin bir diğer kaynağının da Latince "ναρκάω=narkao" (narkotik) kelimesi olduğu düşünülmekte, kelime uyuşmak, uyuşturucu anlamına geliyor. Ancak bu kelimeyi verilmesinin sebebi etkili maddeleri midir, baştan çıkarıcı kokusu mudur yoksa çiçeklerinin albenisinden midir orasını bilemiyorum :)
Bitki yapraklarında ve soğanlarında bulunan likorin alkaloitleri sebebiyle toksik. Ayrıca bitkide bulunan kalsiyum okzalat kristalleri deride kuruma, eritem gibi sorunlara sebep olabilmekte.
Japon geleneksel tedavi sistemi olan Kampo'da nergis soğanları unla karıştırılarak yara iyi edici olarak kullanıldığı bilinmekte. Aulus Cornelius Celsus ise nergisi cilt yumuşatıcı, aşındırıcı olarak tanımlamış.
Nergislerin (Narcissus pseudonarcissus) Galler'de (Powys) Alzheimer tedavisinde kullanılan galantamin üretimi için üretildiği hakkında bir bilgiye rastladım. İlginç geldi, galantamin denince aklıma hep Galanthus türleri geliyordu :)
Çağlar çocukluğunda Adana yakınlarında doğal nergis tarlaları içinde koştuğunu anlatıyor, belki ben de bir gün o tarlaları yok olmadan görebilirim kim bilir...
Bitki yapraklarında ve soğanlarında bulunan likorin alkaloitleri sebebiyle toksik. Ayrıca bitkide bulunan kalsiyum okzalat kristalleri deride kuruma, eritem gibi sorunlara sebep olabilmekte.
Japon geleneksel tedavi sistemi olan Kampo'da nergis soğanları unla karıştırılarak yara iyi edici olarak kullanıldığı bilinmekte. Aulus Cornelius Celsus ise nergisi cilt yumuşatıcı, aşındırıcı olarak tanımlamış.
Nergislerin (Narcissus pseudonarcissus) Galler'de (Powys) Alzheimer tedavisinde kullanılan galantamin üretimi için üretildiği hakkında bir bilgiye rastladım. İlginç geldi, galantamin denince aklıma hep Galanthus türleri geliyordu :)
Çağlar çocukluğunda Adana yakınlarında doğal nergis tarlaları içinde koştuğunu anlatıyor, belki ben de bir gün o tarlaları yok olmadan görebilirim kim bilir...
harika!
YanıtlaSilTeşekkürler ;)
YanıtlaSilIcelim kendimizden gecelim ;-)
YanıtlaSil