30 Aralık 2011 Cuma

Gallae-Mazı

Mazı (Latince Gallae), "böcekler tarafından zarar gören bazı bitkilerde oluşan kimyasal uyarıyla meydana gelen patolojik oluşumlar" olarak tanımlanıyor. Bitki türü ile böcek türleri arasında belirli bir ilişki olduğu da aşikar, çünkü böcek türüne göre oluşan mazı şekli de farklı oluyor. Bu sebeple aynı bitki üzerinde çok farklı tiplerde mazılara rastlamak mümkün. Bir tatil sonu İzmir'den Ankara'ya dönerken, Kula yakınlarındaki sönmüş yanardağı yakından görmeye karar verdik. Giderken yol kenarındaki meşelerde gördüğümüz farklı gallae oluşumları bizi çok şaşırtmıştı. 

Mazı denince farmakognozide ilk akla gelen meşe mazısı (Gallae Quercine). Quercus infectoria üzerine Cynips gallae tinctoriae adlı mazı arısının larvalarını bırakmasıyla oluşuyor. Bu mazı küresel, kuruduğunda sarı renkte, odunsu yapıda, bolca tanen ve nişasta taşıyor. Küresel yapının merkezinde böceğin larvaları (veya erişkin hale gelip mazıyı terkettilerse onlara ait bir boşluk bulunuyor) 



Botanik laboratuvarında son haftalardaki incelemeler sırasında meraktan kırıp içini açmıştık bir tanesinin (yandaki fotoğraf)

Bu linkte (http://youtu.be/CzXccvoJThI aşağıdaki videoda da) mazı nedir nasıl oluşur İngilizce olarak anlatılıyor. BBC'nin bu videolarını çok seviyorum :) Güzel ders materyalleri olabilirler aslında! 

Ankara Eymir Gölü kenarında haziran ayında yaptığımız bir yürüyüş sırasında rastladığımız Rosa canina (kuşburnu) üzerinde de mazılar bulunduğunu görmüş ve fotoğraflamıştık :)

29 Aralık 2011 Perşembe

Farmakognozi 5. Yarıyıl Uygulama Föy ve Demo

Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde 2012-2013 Güz Yarıyılı Farmakognozi 5. Yarıyıl Uygulama dersinde kullanılan föyümüzü pdf olarak paylaşıyorum.

Farmakognozi 5. Yarıyıl Uygulama Föyü

Ayrıca aşağıdaki adreste demo notlarının ilk kısmına (mikroskobiye) ait slaytları da bulabilirsiniz. Tüm öğrenci arkadaşlara başarılar...

Demo mikroskobi kısmı notları

Flavonoidler

Flavonoidler, farmakognozi derslerinde en çok adı geçen, bitkilerle çalışırken de izolasyon sırasında da çokça karşımıza çıkan etken madde gruplarındandır. Bir çok biyolojik aktivitesi bulunan flavonoidler üzerine yazılmış çok sayıda kitap mevcut. 


Burada benim kitaplığımda bulunan iki kitaptan kısaca bahsetmek istiyorum. Birisi mevcut yabancı kitap ve literatürlerin Türkçe'ye çevirilmesi ile oluşturulmuş, çeviri-derleme bir kitap. Yazarları Guliyev Vahid Bilaloğlu, Mansur Harmandar, kitap Aktif Yayınevi'nden basılmış. Türkçesi pek iyi değil, formüllerde hatalar bulunduğu da doğru. Bir çok sanal kitabevinde satışı mevcut, Idefix benim ilk rastladığım oldu. (http://www.idefix.com/kitap/flavonoidler-guliyev-vahid-bilaloglu/tanim.asp?sid=Y3DX5E8774XP8V3P6PPP)


Bir diğer kitap ise Øyvind M. Andersen ve Kenneth R. Markham editörlüğünde 2006 yılında CRC Press tarafından basılmış. Kitap Amazon gibi yabancı sanal kitabevlerinden temin edilebilir, ancak link aktif olduğu sürece aşağıdaki adresten de indirip kullanabilirsiniz. 

Dergi Kısaltmaları

Yayın yazarken referans künyelerini düzenlemek en eziyetli işlerdendir. Şu ana kadar bu işten zevk alanını görmedim :) Bazı dergiler, kaynaklardaki dergi isimlerinin uzun halini bazıları da kısaltmaları istiyor, çok kullanılanlar zaten ezberimizde ama bazen arada gudik dergiler de çıkabiliyor. İşte o zaman hemen aşağıdaki siteye bakıp derginin kısa ismine ulaşıyoruz, tek tek dergileri google'dan aramaya da gerek kalmıyor böylece!
http://library.caltech.edu/reference/abbreviations/

28 Aralık 2011 Çarşamba

Laboratuvara yardımcı kitaplar


Bir de farmakognozi uygulamaları sırasında yararlanılabilecek kitaplardan bahsetmek istiyorum. Genellikle öğrenci laboratuvara gelirken föyün ilgili sayfalarını bile sıkıla sıkıla okur (hatta çoğu zaman okumaz bunun hepimiz farkındayız yani). Fakat sınav günü yaklaşınca, "föye mi çalışmalı deftere mi, demo notları var mı, eski sınav soruların cevaplarını bilen var mı" soruları havalarda uçuşur. Kimyasal çalışmalarda yardımcı olabilecek güzel bir kaynak Prof. Dr. Koray Sakar ve Prof. Dr. Mekin Tanker'in Fitokimyasal Analizler kitabıdır. Kitap Ankara Üniversitesi yayınlarından ve Ankara Üniversitesi  Eczacılık Fakültesi içindeki kütüphaneden temin edilebilir. 



Hem botanik hem de farmakognozi mikroskobi laboratuvarlarında yararlı olabilecek Türkçe iki farklı kitap var. Ancak bu kitaplar doğrudan farmakognozide anlatılan bitkileri içermiyor. Bunlardan birisi Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümünden Hüsnü Çakırlar ve arkadaşlarının "Açıklamalı Genel Botantik ve Bitki Anatomisi Atlası" adlı kitap. http://www.nobelkitap.com/UrunDetay.asp?u=9427  Fiyatı da baya uygun. Renkli resimleri, bol fotoğraflı olması güzel. Bir de Gazi Üniversitesi'nden Tahir Atıcı ve arkadaşlarının "Bitki Anatomisi ve Morfolojisi" adlı kitabı var. Kitap yine Nobel yayınlarından, fiyatı yine uygun http://www.nobelkitap.com/UrunDetay.asp?u=9462.

27 Aralık 2011 Salı

WHO Monografları

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1996 yılında yaptığı bir toplantı sonunda seçilmiş tıbbi bitkilere dair monograflar hazırlamaya karar vermiş. Bu toplantıyı takiben ilk monograf kitabı 1999'da yayınlanmış. Bu kitapta 28 bitkisel drogun detaylı monografı bulunmakta. İkinci cilt 2002'de yayınlanmış olup bu ciltteki monograf sayısı 30. Üçüncü cilt (2007) 31 monograf, 2009 yılında yayınlanan 4. cilt ise 28 monograf bulundurmakta.

WHO monograflarında bitkilerin ve drogların şu bilgilerine yer verilmiş: Tarif, sinonimler, yerel isimler, botanik özellikler, organoleptik özellikler, bütün ve toz droğun makroskobik ve mikroskobik özellikleri, türün coğrafik yayılışı, genel teşhis testleri, saflık testleri, ana kimyasal maddeleri, dozaj formları, tescilli ve geleneksel kullanımları, farmakoloji, klinik farmakoloji, kontraendikasyonlar, uyarılar, dikkat edilmesi gereken durumlar, yan etkiler, pozoloji ve kullanılan kaynaklar.

Linkleri de vereyim hemen: 
WHO Monographs for selected medicinal plants

Ancak bitkisel ilaçlara olan ilginin artması ile günümüzde bitkisel ilaç üretiminde en çok kullanılan bitkiler ile ilgili yeni kriterlerin konulması gerektiğini düşünen Dünya Sağlık Örgütü, daha önce yayınladığı monograf kitaplarında yer alan 17 bitkinin monografını güncellemiş ve buna 13 yeni bitki monografı eklemiştir. Bu yeni bir monograf kitabı 2010 yılında basılmıştır. "WHO Monographs on Medicinal Plants Commonly Used in the Newly Independent States (NIS)" isimli bu kitaba aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Farmakognozi ve Farmasötik Botanik Kitapları

4-5 sene önce bir gece, ertesi günkü öğrenci laboratuvarında anlatacağım konuya göz gezdirirken aklıma bir şeyler takıldı. Farmakognozi kitaplarımın okulda olduğunu farkedince hemen google'dan yardım diledim. Bir de ne göreyim benim ilk bakacağım kaynak tam da karşımda duruyor! Ankara Üniversitesi saolsun kendi yayınlarını tarayıcıdan geçirip web sitelerine eklemişler.

İlk kitabımız Farmakognozi Cilt I. Yazarları Prof. Dr. Mekin Tanker ve Prof. Dr. Nevin Tanker. Bu ciltteki konulara gelince; glusitler, oz türevleri, heterozitler (antrasenozitler, flavonozitler, kumarinler, senevol h., siyanogenetik h., saponozitler), tanenler, sabit yağlar. 
Link: http://kitaplar.ankara.edu.tr/dosyalar/pdf/313.pdf
            Prof. Dr. Mekin Tanker 2012 yılında Antalya'da düzenlenen BİHAT'ta da bizlerleydi.
İkinci kitabımız Farmakognozi Cilt II. Yazarları; Prof. Dr. Mekin Tanker ve Prof. Dr. Nevin Tanker. Bu ciltteki konular: Alkaloitler, protitler, enzimler, antibiyotikler, uçucu yağlar, reçineler. 


Üçüncü kitabımız Farmasötik Botanik. Yazarları Prof. Dr. Nevin Tanker, Prof. Dr. Mehmet Koyuncu ve Prof. Dr. Maksut Coşkun.

Dördüncü kitap ise Farmasötik Botanik Uygulama. Yazarı Prof. Dr. Nevin Tanker.
Linki: 
http://kitaplar.ankara.edu.tr/dosyalar/pdf/270.pdf 

Bu kitapları Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi içinde yer alan kütüphaneden uygun fiyata satın alabilirsiniz. 

Tabii ki farmakognozi kitapları arasında Prof. Dr. Turhan Baytop'un kitaplarını ve farmasötik botanik kitapları arasında sayın hocamız Prof. Dr. Asuman Baytop'un kitabını da saymamız gerekir. Bu kitaplar İstanbul Üniversitesi Yayınları olarak basılmıştı ancak son baskıları kaç yılında yapıldı hala satılıyor mu bilemiyorum. Ayrıca Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Necmettin Zeybek'in de bir Farmasötik Botanik kitabı var. Eşim askerliği sırasında almıştı bu kitabı. Ancak üniversite dışında satışı yok sanırım. Türkçe kaynaklarımız malesef bu kadar sınırlı...           

Merhaba

Bir farmakognozi blogu haşhaşsız olmaz tabii
  Her blogun ilk yazısı blog ziyaretçilerine selam etmek amaçlıdır. Ben de bu geleneği bozmayarak bu blogu bulmuş, görmüş, duyup gelmiş herkese merhaba diyorum. 

  Amacım farmakognozi, farmasötik botanik öncelikli olmak üzere fitoterapi, ülkemizdeki türler ve doğayla ilgili (ayrıca bu çerçeve etrafındaki konularda) elime geçen dökümanları derli toplu saklamak ve aklıma takıldığında daha rahat ulaşabilmek. Hepimizin başına gelmiştir; birgün merakla google'dan yardım alarak harika bir web sitesi, bir dökümana ulaşırız ama aradan kısa bir süre geçtikten sonra o bilgiyi nerede bulduğumuzu, bilgisayarımıza kaydedip etmediğimizi unutur gideriz. Önceleri bu sitelerin linklerini kaybetmemek amacıyla bir kenarlara adres yazma, kaydetme yolunu seçiyordum. Sonraları nereye yazdığımı da unuttuğumu farkedince en ilgimi çeken şeyleri çıktı almaya başladım. Ama farkediyorum ki bende bulunan bilgilerin çoğu bir zaman başka birine de gerekli oluyor. Bilginin paylaşıldıkça arttığı fikrinde olduğumdan bana soru ile gelen herkese (cevabı bilsem de bilmesem de) yardımcı olmayı hep sevmişimdir. Ancak bazen aynı şeyleri defalarca arar halde buluyorum kendimi...

  İşte tüm bu laf kalabalığının sonunda umarım amacına uygun bir blog olur ve düşündüklerimi yansıtabilirim...

  Son olarak da blogun ismini açıklayayım. Blogspotta blog ismi seçmek için aklıma ilk gelen tabii ki farmakognozi oldu. Ama blogspot bu adı uzun gördü sanırım ki ismi adres olarak vermeyi kabul etmedi. Kısatmam gerekince de öğrencilerimizin kullandığı (ama bizim her seferinde düzelttiğimiz) adı kullanarak onlara esprili bir gönderme yapmayı düşündüm. Bu blogun temel ve muhtemel hedef kitlesinin lisans-lisansüstü eczacılık-farmakognozi öğrencileri olacağını düşündüğümden adres bu şekilde oluştu, ama isim yine farmakognozi oldu. Bu blog resmi bir site olmadığından, www.farmakognozi.com adresi hazır olana kadar bu adres altından sizlerle olmak dileklerimle...